Game Of Thrones - Kitap Serisi (1)

Merhabalar

Sizlere çok sevdiğim hatta haddinden fazla sevdiğim Taht Oyunları serisinden bahsedeceğim.

Ben kitap ve dizi olarak bu seriye bayılıyorum.
Dizi zaten benim için dünyada tek o derece bağımlısıyım.
Kitap nasıl derseniz dizi ile bir gidiyor gibi görünse de bence kitap detay ve döngü açıcından daha daha zengin.
Zaten böyle dolu dolu bir konuyu dizi ile detaylı anlatmak çok zor.
Bu yüzden kitap bazı olayları daha iyi anlamamızı sağlıyor.

Ben kitaplara dizinin ilk sezonunu izledikten sonra başladım.
Yani size ilk kitap , sonra dizi ya da İlk dizi sonra kitap gibi tavsiyeler vermeyeceğim.
Benim sizlere tek önereceğim şey; "izleyin ama mutlaka okuyun!" olacaktır.

Çünkü kitap serisini okurken anlıyorsunuz ki, kitapta dizide olmayan bir çok diyalog var hatta bazı olaylar diziye göre farklı bile ilerliyor.
Şuan serinin 9 kitabı bulunuyor. Şimdi sizlere sırası ile kitaplardan alıntılar bırakacağım.

George R.R. Martin - Taht Oyunları

Serinin ilk kitabı ve en kalın kitabı taht oyunlarıdır.
Sayfa sayısı 850. Kalın olması gözünüzü korkutmasın ben okurken bir çırpıda bitirdim diyebilirim. Yazarın anlatımı Sibel Alaş'ın muazzam çevirisi ile okurken akıcı bir şekilde ilerliyor. (çeviride sadece Jon Snow karakterinin KAR olarak çevrilmesi beni rahatsız etti o kadar)

Diziyi izlerken yazarın hayal gücüne hayran kalmıştım.
Özellikle kitabı okurken yazarın yaratmış olduğu fantastik dünyada buluyorum kendimi.
Yaratılan dünya çok geniş olduğu için karakter sayısı oldukça fazla.
Ama ben zaten diziyi ilk sezondan izlediğim için bu konuda fazla sıkıntı çekmedim.
Ayrıca kitap sonunda kitap içerisinde geçen tüm karakterlerin hangi haneden olduğu falan hepsi yer alıyor.

Karakter tanıtımları, olay örgüsü, aksiyon, bol entrika, kan ve savaş.
Seride bu bahsettiklerimin hepsi özenle işleniyor.
Kitap neredeyse ilmek ilmek işleniyor bu yüzden okuyana biraz ağır ilerliyor gibi gelebilir.
Kitapta konular ana karakterlerin isimleri ile 10-15 sayfayla ayrılıyor.
Karakterler arasında geçiş olduğu için okuyucuyu sıkmıyor.
Benim dizi izlerken ki karakterlere olan bakış açım kitap sayesinde tamamen değişti.
Ayrıca kitabı okurken ister istemez kendinizi taraf seçmek zorunda hissediyorsunuz.
Ben başta Stark Hanedanı olmak üzere kitapta bir çok karaktere çok ısındım.
Düşman bile olsalar karşı taraflardan da sevdiklerim var.
Diğer kitaplara geçmeden önce belirtmek istiyorum. Tek tek kitapları anlatmayacağım çünkü spoiler vermeden anlatmak pek mümkün değil bu yüzden sizlere kitaplardan alıntılar bırakacağım.

İlk Kitaptan alıntılar ;

“Kılıcı, hükmü veren indirir. Bir adamın canını alacaksan, onun gözlerine bakıp son sözlerini dinleyecek cesaretin de olmalı. Bunu yapamıyorsan belki de ölmeyi hak etmiyordur hakkında hüküm verdiğin.” alıntı

Bir adamın gerçekten cesur olabileceği tek an korktuğu andır.

“Sana bir tavsiyede bulunmama izin ver.” dedi
“Nereden geldiğini, kim olduğunu sakın unutma, çünkü etrafındaki kimse unutmaz bunu. Kendi gerçeğini güce çevir. Böylece hakkındaki gerçek asla zayıf noktan olmaz. Gerçeğin senin zırhın olsun ki, kimse seni o gerçeği kullanarak incitemesin.”
JonSnow kimseden tavsiye alacak durumda değildi.
“Sen bir piç olmakla ilgili ne bilebilirsin ki?”
“Babalarının gözünde tüm cüceler birer piçtir.”

“Gece çöküyor ve son nefesime kadar sürecek olan nöbetim başlıyor.
Evlenmeyeceğim. Mülk edinmeyeceğim. Baba olmayacağım.
Hiç taç takmayacak, zafer kazanmayacağım.
Nöbette yaşayacak, nöbette öleceğim. Ben karanlıktaki kılıç, duvardaki gözcüyüm.
Ben soğukta yanan ateş, şafak vaktindeki ışığım.
Ben uyurları uyandıran nida, diyar halkımı koruyan kalkanım.
Bu gece ve gelecek tüm gecelerde, hayatımı ve onurumu Gece Nöbetçileri’ne adıyorum.” s.439

“Kış geliyor. (winter is coming)”

Kralların Çarpışması Kısım I ve II

Kralların Çarpışması Kısım I ;

Azor Ahai 30 gün 30gece hiç uyumadan tapınakta kaldı ve kutsal ateşte bir kılıç dövdü.
Erit, döv, katla.Erit, döv, katla.Kılıç tamamlanana kadar.Ama soğutmak için suya soktuğunda çelik parçalara ayrıldı.Baştan başladı. Bu sefer tam 50 gün, 50 gece tapınakta kaldı ve dövüğü kılıç ilk denemesinden daha iyi görünüyordu. Azor Ahai bir aslan yakaladı, çeliği hayvanın kalbinde soğutacaktı ama kılıç canavarın kalbine değer değmez yine parçalara ayrıldı. Azor Ahai'nin üzüntüsü büyüktü, ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Üçüncü kılıç için 100gün, 100gece çalıştı. Kılıç kutsal beyaz alevler içinde parlarken karısına 'Nissa Nissa' diye seslendi, karısının ismi buydu. 'Göğsünü aç ve seni bu dünyadaki her şeyden fazla sevdiğimi asla unutma.' Kadın, adamın dediğini yaptı. Azor Ahai sıcak çeliği karısının kalbine sapladı. Kadının içindeki bütün kan bütün cesaret, bütün güç çeliğe aktı. İşte Işıkgetiren'in hikayesi budur. -

''Robert gerçek çelikti. Stannis saf demire benzer. Kara, sert ve güçlüdür ama bükülmeden önce kırılır. Renly bakırdır. Parlak, bakması hoş ama satmaya kalksan beş para etmez.''

Cesaret ve aptallık kardeştir.

''Ağlamayacağım, ben bir Stark'ım. Benim armamda ulu kurt var. Ulu kurtlar asla ağlamaz.'' - Arya Stark

Fırtınalar gelir geçer, dalgalar vurur, büyük balık küçük balığı yutar ve ben her zaman kürek çekmeye devam ederim... (Lord Varys)

Kralların Çarpışması Kısım II;

Eğer kendini koruyamıyorsan öl ve bunu yapabilenlerin yolundan çekil. Bu dünyaya keskin çelikler ve güçlü kollar hükmeder, bunun aksine asla inanma.”

Tanrılar insanları umursamıyor, tıpkı kralların köylüleri umursamadıkları gibi.

"Sansa, seninle biraz kadın bilgeliği paylaşmama izin ver. Aşk zehirdir. Tatlı bir zehirdir, evet, ama neticede öldürür."

Tyrion, insanın her zaman gerçeklere aç olduğunu iddia ettiğini fakat gerçeğin tadını çok ender beğendiğini söyler. Jaime

Merhamet kanlı bir tuzaktır. Çok fazlası varsa zayıf olduğunu söylerler, çok azı varsa canavar olursun.

Kılıçların Fırtınası Kısım I ve II

Kılıçların Fırtınası Kısım I;

''Bazı savaşlar kılıç ve mızraklarla kazanılır, bazıları da kalem ve kuzgunla.''

Tek ses sana yalan söyleyebilir ama birden çok sesin içinde bir gerçek mutlaka vardır.

Hiç istemeden öldürdüğün bir adam da isteyerek öldürdüğün adam kadar ölüdür.

Sevginin her zaman mantıklı olmadığını öğrendim. Sevgi bize çok aptalca şeyler yaptırabilir ama biz yine de onun peşinden gideriz... - Sayfa 207

Savaş devam ediyor Davos Seaworth ve bazıları kısa zaman sonra öğrenecek ki, küllerin arasında kalmış bir köz bile muazzam bir ateş tutuşturabilir. - Sayfa 374

Kılıçların Fırtınası Kısım II;

Tanrılar dünyayı bütün insanların paylaşması için yarattı. Ama krallar taçlarıyla ve çelik kılıçlarıyla geldiklerinde, dünyanın sadece onlara ait olduğunu iddia ettiler. 'benim ağaçlarım' dediler, 'elmaları yiyemezsiniz. Benim derem, burda balık tutamazsınız. Benim toprağım, benim suyum, benim kalem, benim kızım, ellerinizi uzak tutun yoksa keserim ellerinizi, lakin diz çökerseniz koklamanıza izin veririm belki'. Bize hırsız diyorsunuz ama bir hırsız cesur, zeki ve hızlı olmak zorundadır en azından. Bir diz çökenin yapması gereken tek şey diz çökmektir.

"Düşmanlarını öldürebilirsin,” dedi Jon Snow çekinmeden, “ama dostlarına hükmedebilir misin?"

Eğer emirleri duyulmuyorsa, bir kumandanın ne kadar cesur ya da akıllı olduğu önemli değildir.

Her şey geçmişe dayanıyor, diye düşündü Tyrion. Annelerimize, babalarımıza ve onlardan önce onların annelerine ve babalarına. Bizler, bizden önce gelenlerin iplerinin ucunda dans eden kuklalarız, bir gün bizim kendi çocuklarımız o ipleri yakalayacak ve bizim yerimize dans etmeye devam edecek.

Diğer dört kitabı da yarın sizlerle paylaşacağım.
Fazla uzun yazıp sizleri okurken sıkmak istemediğim için ikiye böldüm yazıyı.
Umarım okur ve beğenirsiniz.
Hoşkalın,
Sevgiler.