Bi' Büyük Müslüm Baba (Müslüm Gürses)

Onu bugüne kadar dinlemediyseniz bilinki çok şey kaybetmişsinizdir, dinlediyseniz ise biz biliyoruzki çok şey kaybetmişsiniz. Tarih 7 mayıs 1953'ü gösterdiğinde Şanlıurfa'da bir ana dünyaya bir baba getirdiğinden habersizce kucakladı evladını, birçokları ilk aşkından hemen sonra birçoklarıda ilk kadehinden hemen önce tanıdı onu. Öyle bir babaydıki o yıllar sonra ''İçimde yılların yorgunluğu var, bahtımı yeniden yazsan ne fayda.'' dediğinde kendisine hak vermemek mümkün olmayacaktı. Türkü söylemeye 12 yaşında başlayan terzi çıraklığından kunduracılığa kadar çeşitli işlerde çalışan Müslüm Gürses, 14 yaşında TRT Adana Çukurova radyosunda türkü söylemeye başladı. Daha erken yaşlarda ilk 45'liğini çıkarmasının ardından 16 yaşında çıkardığı ''Sevda yüklü kervanlar''/''Vurma güzel vurma'' 45'liği tam 300 bin adet sattı. Tüm Türkiye* Müsüm Gürses**'in önlenemez yükselişine tanık oluyordu ki kaza geliyorum demedi ve 25 yaşında ağır bir trafik kazası geçirdi. Neyseki o Yaprak hala düşmemişdi, 90 lara gelindiğinde alt kültür Müslüm babayı öyle bir bağrına basmıştı ki, konserlerinde insanlar bir başkaldırı bir isyan yahut bir sevgi gösterisi olarak kendini jiletlemeye başlamıştı. Öyleki bazı bilet gişeleri kampanya yaparak bir bilet alana bir jilet bedava gibi kampanyalar bile çıkardılar tabi Müslüm baba bundan rahatsız olduğunu ibrahim tatlısesin yaptığı bir programa katılarak belirtmiştir. Emekçinin, ezilenin, gariplerin, itirazı olanların, aynada baktığı kendi yüzüne küskünlerin, sevdikçe günahkarlaşanların, esrarlı gözlerin, yolu hep çıkmaz sokaklara çıkan hayatların babasıydı Müslüm baba. Bu başarıyı sadece şarkılarıyla değil rol aldığı toplam 38 sinema filmiyle de desteklemiştir. Şarkıları sadece çekilen acıların, katlanılan dertlerin değil aynı zamanda benim diyen filozoflara taş çıkaracak fikirlerin de bir dışa vurumuydu. örneğin Alman filozof İmmanuel Kant , ''Güzelliğin akıldan bağımsız bir estetik deneyim'' olduğunu sayfalar dolusu kitaplarla anlatıp dirseklerimizi çürütürken, Müslüm baba bu önermeyi sadece şu sözlerle dile getirerek ciğerlerimizi çürütmeyi becermiştir. ''Güzelmiş çirkinmiş ne fark eder deli gibi sevmek ruhumuzda var.''

Yada Karl Marx ın bu sözüne karşılık Müslüm gürsesin sözünü görenler önce mevzuyu sonra çakmaklarını çakmıştır. :)

2000' li yıllarda attığı yenilikçi adımlarla, şarkılarına yoz bulup burun kıvıranlarında kalbini feth etmeyi başarmıştır. Bülent Ortaçgil, Teoman, Tarkan, Nilüfer, Kenan Doğulu, Hümeyra, Fikret Kızılok gibi sanatçıların seslendirmesinin yanı sıra Sezen Aksu ile de düet yaptı tabikide Müslüm babaya bunlar yetmedi. 2006 yılından Murathan Munganla birlikte çıkardığı ''Aşk tesadüfleri sever'' albümünde Rainbnow, David Bowie, Bob Dylan ve Leanard Cohen gibi isimlerin bestelerini seslendirerek adeta toplumun tüm kesimini kucaklayabildi. Acıya müptezel kalplerin, çaresizlikten heder olmuş gönüllerin , sofrasına kederi meze edenlerin, mevsimi her daim kış olanların, kimi zaman gidecek yeri olmayanların, kimi zaman gitmekten yorulanların, kalbi özlemle kavrulanların, hayat karşısında hep ama hep duvara toslayanların babasıdır Müslüm Gürses.
Kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümüzde, ne yaptıysak seni unutamadık be Müslüm baba.
kaynak

Okuduğunuz için teşekkürler. Yazarken 1 paket bitti :) Şarkıyı çok fazla kaptırmayın kendinizi :)