Küreselleşme Nedir? Kapitalizm ve Küreselleşme Bağıntısı // Makale - busy

in #busy6 years ago (edited)


Küreselleşme Kavramı ve Anlamı

Küreselleşme, yaşadığımız çağın popülerliği en artan olgusudur. Küreselleşme sözcüğünü 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren kullanmaktayız. Küreselleşme, ya da “globalleşme” İngilizce “globalization” sözcüğünün karşılığıdır. “Global”; küresel olma, küreyi kapsar hale gelme anlamındadır. Küreselleşme, genellikle ekonomiyle ilgili bağlantılar şeklinde “dünyanın bütünleşmiş tek bir pazar durumuna gelmesi” olarak algılanmaktadır. Ama sadece ekonomi alanını değil, kavrama yüklenen etkileşimle diğer alanları da kapsamaya başlamış; “ülkelerin ekonomik açıdan birbirlerine bağımlılıkları” anlamını aşarak, zamanın ve mekânın dönüşümüyle ilgili bir kavram haline gelmiştir. (Giddens, 2000: 41-42).

Küreselleşmeye, dünyadaki mekânsal sınırların önemini kaybederek, toplumların bütünleşmesi ve dünyanın tek bir yer olarak algılanması gibi simgesel bir anlam yüklenmektedir. Dünyanın küre olma durumundan, küreselleşme olgusuna ulaşıldığı söylenmektedir. Küreselleşme olumlu anlamda; mal ve hizmet ticareti, teknik bilginin değiş tokuş edilmesi, yurtdışında fabrika ve şirket kurmak veya satın almak, hisse senedi, bono gibi finansal varlıklara sınır ötesi yatırım yapmak şeklinde değerlendirilmektedir (Harford, 2008:241). Küreselleşme, teknolojik gelişim ve kapitalizmin vardığı maksimum noktada doğal bir sonuç olarak görülmektedir. Yeni enformasyon teknolojilerinin ortaya çıkışı, finans pazarının küreselleşmesine katkı yapmıştır. Sonuçta, küresel finans piyasalarının gelişmesi ve çokuluslu şirketlerin büyümesi, ulusal ekonomiler üzerinde egemenlik kurmalarını sağlamıştır. Küreselleşme olumsuz anlamda; kapitalizmin uzantısı olarak görülmektedir. Küreselleşmenin son yıllardaki tarihi akışı, “yeni-liberalizm” dünya görüşüyle özdeş birtakım fikrin nüfuzu eşliğinde şekillenmiştir. Yani küresel kapitalizmden söz etmek bu anlamda yanlış olmayacaktır (Şaylan, 1996:21-31). Dünyada yaşanan çok yönlü değişim ve dönüşüm, yönetimleri meşru ve yapılabilir kılan koşulları aşındırmakta; yeni arayışların ortaya çıkmasına neden olmaktadır (Tekeli, 1999:244). Tüm ülkelerde etkilerini hissettiren “devlet toplumu yönetir” savını terk ederek, devletin dışındaki örgütlerin de devlet yönetimine eşit düzeyde katılımını önermektedir.

Küreselleşme hakkında yapılan tanımlamaları, üç farklı düşünce okulu içinde sınıflandırmak mümkündür: 

hiper-küreselciler, şüpheciler ve dönüşümcüler. Hiper-küreselciler; küreselleşmenin, artık ulus-devletlerin varlığının sıra dışı karşılandığı yeni bir dönemi işaret ettiğini söylemektedirler. Aşırı küreselleşmeciler veya radikaller diye de anılırlar. Ekonomik ve siyasi güç hızlı bir şekilde ulusal olmayan hale gelmekte; ulus-devletlerin yerini ulus üstü yönetim sistemi almaktadır. Sanayi uygarlığının bir ürünü olan geleneksel ulus devlet, küreselleşme sürecine paralel olarak önemini yitirmekte, yeni bir dünya düzeni oluşmaktadır. Dünya toplumu, ulus devletlerin yerini almakta, yeni toplumsal örgütlenme şekilleri belirmektedir. Şüpheciler; aşırı küreselleşmecilerin tam karşısında yer almakta, küreselleşmeye her konuda kuşkuyla yaklaştıkları için kuşkucular olarak da anılmaktadırlar. Şüpheciler, ulus devletler arasındaki ticaret akışının yeni bir olgu olmayıp geçmişten beri var olduğunu, küreselleşmenin geçmişi sayılan 19. yüzyılda da önemli ölçüde para-mal hareketinin oluştuğunu ve gelinen noktanın düz bir çizgide uluslararasılaşmanın son hali olduğunu söylerler. Bugün dünya ekonomisinin Avrupa, Asya-Pasifik ve Kuzey Amerika şeklinde üç ana blokun kontrolünde olduğu vurgulanmaktadır (Held ve ark., 1999:163-166). Dönüşümcüler; küreselleşmeyi, modern toplumları ve dünya düzenini yeniden şekillendiren hızlı, sosyal, siyasal ve ekonomik değişmelerin arkasındaki ana siyasal güç olarak görmektedirler. Artık, ülke iç ve dış işleri arasında bir ayrım söz konusu değildir. Dönüşümcüler, radikallere daha yakın durmaktadırlar. Dönüşümcülere göre, devletler ve toplumlar tarihte daha önce görülmemiş bir biçimde birbirlerine bağımlı hale gelmekte ve büyük değişiklikler yaşamaktadırlar. Küreselleşmenin çağdaş modelinde, kürenin her yerindeki devletlerin bu karşılıklı bağımlılıkları ile birlikte ulus-devletlerin otoriteleri, işlevleri ve güçleri yeniden yapılandırılmaktadır.(Held ve ark., 1999:168-191)

Sort:  

Güzel yazı teşekkürler.

Sevdiğim bir makale paylaşmak istedim :)

Your Post Has Been Featured on @Resteemable!
Feature any Steemit post using resteemit.com!
How It Works:
1. Take Any Steemit URL
2. Erase https://
3. Type re
Get Featured Instantly & Featured Posts are voted every 2.4hrs
Join the Curation Team Here | Vote Resteemable for Witness

Coin Marketplace

STEEM 0.16
TRX 0.13
JST 0.027
BTC 57642.15
ETH 2578.06
USDT 1.00
SBD 2.49