Babaannem der ki ;

Babaannem derdi ki:
"Kötü olmak için, iyi olman yeterli...
Varsın birileri "kötü" desin kızım...
Her kuzudan post
her insandan dost olunmayacağını er geç öğreneceksin...
Boş insanları kazanmaktan vazgeçeceksin...
Ayıp değil,
karpuz seçer gibi, insan da seçeceksin...
İçi geçik karpuz damağını doyurur mu?
Kabuğuna aldanıp ağzın sulanmasın sakın...
Kesilmesini bekle...
Elbet bir süre sonra içini de göreceksin...
İçini bilmediğin kabuğun
bir gün ayağını kaydıracağını da düşüneceksin...
Eğer herkesi kendin gibi bilmeye devam edersen
eninde sonunda
eşekten düşmüş karpuza döneceksin...
~ ~ ~
Babaannem derdi ki:
"Kötü gününde yanında olmayanın
iyi gününde selamı, at kıçında sinektir...
Ve ancak at kuyruğunun vesvesesi kadar
saltanat sürecektir..
Kendi bilmez...
Olsa olsa usta bir fırıldağın elinde
iyice bir binektir...
İnsan düşmekten değil,
düştüğünde "haydi kalk" diyecek
bir dost sesi duyamamaktan korkar...
Dost dediğinin çatlak bir çanak olup olmadığını
azıcık uyanıksa,
olduk olmadık zamanda yoklar...
Fitne fücur bilmeyen nerden tanısın içten pazarlığı?
Onun her şeyi ortada...
Er geç öğrenecek bir kellede dokuz maskeyi
kimi zaman çamura düşse de nazarlığı...
Yastık diye bir ateşe yaslanırsın kimi zaman
yatak diye bir yılana serilirsin...
Varsın olsun,
nasıl olsa dostun da düşmanın da
ne cins kumaş olduğunu öğrenirsin...
İnsan dostunu, düşmanından daha zor affeder kızım...
En çok da doğru hesaplarla yola çıkmayan, kürekler,
daha yaşarken senin için mezarlığı..."

~ ~ ~

Babaannem derdi ki: "Alçak yerde tepecik, kendini dağ sanır...
Oysa göz, böylelerini alnının çatından tanır...
Bazen insanın bir tek sözünden kitabını yazarsın...
Oturuşundan kalkışından, incir çekirdeğindeki def çalışından,
yampiri yankıç(yengeç ) gibi adım atışından
terazinin kefesine sığıp sığmadığını anlarsın...
S/övgü az gelir bazen; bazen dilin adına değse, kusamazsın...
Sen güneş ol, o gölgesinde aklansın...
Ve tepesindeyken de ki: 'Artık yüzünü saklayamazsın;
çünkü sen sadece gölgen kadarsın...'
Çürük tahta çivi tutar mı kızım?
Çiviyi de günaha sokma, salla gitsin...
Bırak hak, bildiği gibi yapsın...

~ ~ ~

Babaannem der ki;
Hoş bulmak için,
"Hoş geldin" i duymalı insan..
Hoş görmek için, hoşluğu görmeli.
İnsan insanın aynasıdır kızım.
Yağına kıyamayan çöreğini kuru yermiş..
Hoş ol ki hoş göresin..
Hal hatırı, kadri kıymeti bilesin..
Cenneti cehenneme çevirenler için
"Günah benden gitti" diyesin..
Aman bozma istifini..
Olur ya!..
Kötü sözle dinden çıkanın faturasını
sen neden ödeyesin?
Tatlı sözle boşalt yılanın deliğini..
Kılıç kınını keser mi hiç?
Bırak yılan kendi bildiğini eylesin..
Ancak densizler eşek arısını davet edermiş..
Sen dilini bahar bahçe belle ki
eşek arısı da kendi haddini bilsin..

Meral Demir- S/öğüt

~ ~ ~