Acaba neden?

Fabrikalar kuruluyor, işsizlik artıyor, yoksulluğa çare bulmakta zorlanılıyor. Çünkü neden? Büyüme, devlet eliyle olmuyor, özel sektör eliyle oluyor. Tabii üretim özel sektörün elinde olunca, fabrikalar işlemez hale getiriliyor ya da istedikleri gibi işleyecek hale getiriliyor. Siz de takdir edersiniz ki işlemeyen demir pas, yuvarlanmayan taş yosun tutar. Ve de üretimin özel sektörün tekelinde olması fabrikaları makineleşme gücüne itiyor ve işçi çıkarma seviyesinde artışlar gözlemleniyor.

Okullarda layıkıyla eğitim ve öğretim veremiyorsunuz, adalete güven azalıyor, bireyi topluma kazandıramıyorsunuz, teröre meyil artıyor, uyuşturucuya bağımlılık artıyor, cinsel taciz, tecavüz vs. artıyor.

Başka?

Kırsal alanlarda tarımı bitirdiniz, iç göçler meydana geldi, önleyemediniz. Tarıma ilgi azalınca ithal, ihracın önüne geçti ve ithal artışı kaçınılmaz oldu.

Başka?

Hastaneler kurdunuz, bilmem kaç yataklı ama genetiği değiştirilmiş organizmalı besinleri azaltmaya yönelik teşvik etmediniz ve halkı bilinçlendirmediniz, hastalıklar arttığı gibi tedavileri mümkün olunamaz hale geldi. Yani velhasılı çeşmenin altına bir güğüm koydunuz, su boşa akmasın diye fevkalade mütenasip bir eylem amma akan suyun altına güğüm koydunuz, "efendim ben güğümü su dolduruyorum" diye zannediyorsunuz ve kendinizi avutuyorsunuz. Halbuki bir şeyi göremiyorsunbuz. Güğümün altı delik ve su boşa akıp gidiyor. Ama siz o akan suyun çeşmeden akan su olduğunu zannediyorsunuz ve ziyana uğruyorsunuz. Çünkü neden? Güğümü su doldurmadan evvel güğüm delik midir, bir hasarı var mı, bir sıkıntısı var mı, bir derdi var mı diye hiç dönüp bakmadınız.

Hele bir de su kirli su iken!