Piyadenin Kökeni - 1

in #tr6 years ago

Asur-Kralı-Ashurnasirpal-2-MÖ-884-859-British-museum-3.jpg

Resim Kaynağı // Image Source

Batı tipi askeri örgütlenmenin başlangıç noktası erken feodalite orduları, milattan önce 3000 yıllarında en geniş sınırlara ulaşmıştır. Bu dönemlerde genellikle küçük aşiretler veya klanlar arasındaki sınıf kavramının yerini daha merkezden yönetilen bir bürokrasi olan savaş kültürü almıştır. Kaynakların merkezinin bürokrasi tarafından kontrol edilebilmesi Mezopotamya bölgesinde - Babil, Asur, Mısır’da - planlı ekonomiler, çok büyük ölçekli ordular yaratılmasına olanak sağlamıştır. Bu orduların yaratılmasında coğrafyanın büyük etkisi olmuştur. Tarım rantını sürekli kılan bir ılıman iklim, ulaşılabilir nehirler bu bölgede önem arz etmekteydi çünkü ordular suya ihtiyaç duymaktaydı. Nispeten geçilmesi zor olmayan nehirler, geniş ovalara sahip Mezopotamya Yakın Doğu ya da Orta Doğu'nun devasa orduları için uygun bir coğrafya sunuyordu. Buna karşılık sarp dağlar, bataklıklar, ani yağmurlar olan coğrafyalarda orduları yürütmek çok daha zordu.

Milattan önce 1000 yılına gelindiğinde Hitit,Mısır ve Asur uygarlıkları yani, döneminin en büyük güçleri, Mezopotamya çevresinde konumlanmış durumdaydılar. Coğrafya ve ikliminde etkisiyle bu ordular devasa yıkım makinelerine dönüştüler. Bu dönemde savaşı kontrol edebilecek herhangi bir diplomatik yapı olmamakla birlikte o günün teknolojisi ve şartları savaşın savaşanlarla sınırlanmış bir dinamik olmasına yol açmıştır. (Orta Çağ Avrupa'sında uzun yıllar boyunca savaş büyük oranda savaşanlarla sınırlanacaktır). Savaşlarda temel amaç düşmanı tamamen yok etmek, yani düşmanı kentleriyle-tüm var olma alanlarıyla birlikte ortadan kaldırmaktı. Dönemin belkide en korkutucu askeri örgütlenmesi olan Asur Devleti kralının kazandığı bir savaştan sonra kitabeye yazdığı yazı “Onların savaşçılarını fırtına gibi tepelerin arasında tarumar ettim. Başlarını koyun gibi kestim kanlarının vadilerde ve dağların doruklarına akmasına neden oldum. Bu kenti ele geçirdim, tanrılarını alıp götürdüm, mallarını ve varlıklarını kentten çıkardım, kenti ateşe verdim,yerle bir ettim ve üzerine ekin ektim.” şeklindeydi. Bu yazı Mezopotamya ordularının nasıl bir savaşma yapısı üzerine kurulduklarını açıkça gösteriyor. Kentlerin sürekli olarak yıkılması, tüm kaynakların yok edilmesi savaşın savaşanlar için aşırı maliyetli bir olguya dönüşmesine neden olmuştur.

Ayrıca bu ordular devasa ordular olmalarına rağmen bazı iç kısıtlamaları vardı:

1-Bu orduların teknik olarak farklı uzmanlık alanlarına yayıldıklarını görüyoruz(yay kullananlar, sapan kullananlar,atlı araba üzerinde uzmanlaşmış olan süvariler).Uzmanlaşmış bir sınıf talep edilmekteydi fakat bu sınıfı yaratmak oldukça maliyetliydi.

2- Yapım ve yıkım aralıkları çok kısa olduğu için bu durum savaşın devlet ve toplum üzerindeki maliyetini muazzam arttırmaktaydı.

3-Tunç çağı toplumu katı bir hiyerarşi üzerine kurulmuştu. Bu durum çoğunlukla askeri sisteme de yansıyor, orduların yönetimi veraset sistemi ile yapılıyordu. Bu durum tüm askeri sistemi birkaç kişinin yeteneğine veya inisiyatifine bağlıyor ayrıca veraset sistemi ciddi bir ardıllık sorunu yaratıyordu. Çünkü askeri komuta bu kadar kişiselleştirildiğinde bir nesli takip eden diğer nesil o kadar yetenekli olmazsa ciddi bir devamlılık sorunu ortaya çıkıyordu.

Sort:  

steemauto otomatik upvote oylama sistemine katılın bu yazınızı oyladığımız gibi diğer paylaşımlarınızıda otamatik olarak toplu upvote alın. https://steemit.com/tr/@kont82/yazilarina-otomatik-olarak-upvote-almak-istermisiniz

You got a 15.14% upvote from @postpromoter courtesy of @olympedegouges!

Want to promote your posts too? Check out the Steem Bot Tracker website for more info. If you would like to support the development of @postpromoter and the bot tracker please vote for @yabapmatt for witness!

Coin Marketplace

STEEM 0.19
TRX 0.15
JST 0.029
BTC 64629.11
ETH 2670.11
USDT 1.00
SBD 2.81