Bilişsel Davranış Terapisi

Bilişsel davranış terapisi, başlangıçta depresyon tedavisi için geliştirilmiş bir terapi modelidir. Ancak bugün sadece depresyonda değil, pek çok ruhsal bozukluğun tedavisinde kullanılmaktadır. Bilişsel davranış terapisi, olumsuz duyguların kaynağı olan düşünceleri değiştirerek ruhsal bozuklukları tedavi eder.

Davranışsal Terapi dergisinde 2012 yılında yayınlanmış bir araştırmanın sonuçlarına göre, bilişsel davranış terapisi ile tedavi edilmiş hastalıkları içeren 269 çalışmadan bahsedilmektedir.  Bu çalışmaya göre bilişsel davranış terapisi, şizofreni, depresyon, bipolar bozukluk, anksiyete, yeme bozuklukları, uyku bozuklukları, kişilik bozuklukları, davranış bozuklukları, kronik ağrı sendromu ve hormon bozuklukları üzerinde başarı göstermektedir.

Bilişsel davranış terapisi, günümüzde depresyonun en etkili tedavi yöntemidir. Bilişsel davranış terapisinin depresyon belirtilerini önemli ölçüde azalttığı deney sonuçlarıyla kanıtlanmıştır. Bilişsel davranış terapisi, depresyon hastalarının umutsuzluk, öfke, düşük motivasyon gibi depresyonun olumsuz etkilerinin üstesinden gelmelerine yardımcı olur.

Psikoterapinin popüler bir modeli olan bilişsel davranış terapisi, duygu ve davranışlarımızı yönlendiren saklı düşüncelerimizin varlığına odaklanır. Bilişsel davranış terapisi uzmanı, hastanın var olan davranışlarının, duygu ve düşüncelerinin arkasında yatan nedenleri keşfetmesine yardım eder. Kişide yerleşmiş düşünce kalıplarının ortaya çıkmasını sağlayarak hastanın bu kalıpları değiştirmesine destek olur.

Bilişsel davranış terapisi modeline göre davranış bozuklukları, geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerden kaynaklanmaz. Ruhsal durumumuzu etkileyen asıl unsur olaylar değil, olaylara verdiğimiz tepkilerdir. Yaşadığımız olayları yanlış bir algıyla değerlendirmemizin sonucu olarak ruhsal sorunlar ortaya çıkar.Bilişsel davranış terapisi ile düşünce biçimimizi değiştirmeyi öğrenebiliriz. Düşünce yapımız iyileştiğinde duygularımız da iyileşir. Bilişsel davranış terapisi yardımıyla yıkıcı düşünceleri durdurmayı başararak depresyondan, sosyal izolasyondan, anksiyeteden ve olumsuz alışkanlıklardan kurtulabiliriz.