Beef, onion and radish | Biftek, soğan ve turpsteemCreated with Sketch.

in #tr7 years ago

Beef, onion and radish

I'm not a great cook, actually I'm not even a cook. But I am a quite lover, I eat without thinking about tomorrow. You can not enjoy your meal with guilt. I would like to say that, these foods are my work, but they are not. I just ate it. By the way, I was so excited to take a photo so I took when the table is not quite ready, sorry for my bad. :P

Istanbul, home. taken by me!

İstanbul, ev. kendi çekimim!

Biftek, soğan ve turp

Harika bir aşçı değilim, hatta aşçı bile değilim. Ama yerim, fırsat buldukça yarını düşünmeden yerim. Zaten yemek yerken yarını düşünen yemeğin tadını alamaz. Demek isterdim ki bu fotoğraftakiler benim eserim, ben yaptım, ama değil ben sadece yiyiciyim. Bu arada fotoğraf çekme konusunda çok heyecanlı olduğum için sofra tam hazır değilken çekmişim, kusuruma bakmayın. :P

Bu yüzden öncesini ve sonrasını tam olarak hayalgücünüze bırakmadan biraz betimlemem gerekiyor sanırım. Bu sabah kalktığımda güzel bir şeyler istiyordu canım. Yani normalde birşeyler atıştırıp kolayca doyabilecekken yemekten keyif almak hayattan birşeyler çalmak gibi haince arzular doldu içimde. Kahvaltıyı hafif yaptım, bir yumurta, belki biraz peynir ekmek. Aslında karnım doymuştu ama içimdeki açlık başka birşeydi. Neyse çok uzatmayayım. Kahvaltında bir ya da bir buçuk saat sonra kasaba gittim. İşin aslı ne isteyeceğimi bilmiyordum. Bakınırken kasapla göz göze gelince konuşma ihtiyacı hissedip güzel birşey almak istiyorum dedim gayri ihtiyari. Evet tuhaf bir cümleydi. "Güzel bir şey". Kimsenin anlayamayacağı farklı işaretleri olan gizli bir topluluğun iki üyesiymişçesine beni hafif bir baş selamıyla anladım şeklinde cevaplayarak uzaktaki bir dolaptan yarım kilo bir kilo arası bir şeyi kesip paketledi. Konuşmamıştı bile, ne kadar, ne için, kaç kişilik diye. Beni doğrudan anlamıştı adeta.

Eve gelirken nedense canım biraz soğanla turp da istedi. Turp ne alaka ya. Birisi canım turp istedi dese ahmak mısın sen diye dalga geçecek bana inat canım turp istiyordu. Neyse soğanla turpu alırken evde ekmek, kekik gibi diğer ihtiyaçların olduğunu bildiğim için bunları almadım. Onbeş dakika kadar sonra evdeydim. Evet herşey hazırdı ama ben yemek yapmaktan anlamazdım ki. Öğlen yaklaşırken annemi ikna etmem gerekiyordu, ancak dünya üzerinde pek az görev bu kadar incelik ve çaba isteyebilirdi. Evde yemek varken annemi başka bir şey pişirmeye ikna etmek Trump'ı göçmenlerin iyi insanlar olduğuna ya da Erdoğan'ı Gezi'cilerin çapulcu olmadığına ikna etmek kadar hatta daha zordu. Durumun imkansızlığı az zamanda çok ve büyük işleri başarma azmi olan beni durdurmaya yetmiyordu. Monşerlere taş çıkartan diplomasi yeteneklerimin etkisiyle kimselere geçit vermeyen surlarda bulduğumuz bir çatlaktan içeri daldık ve kaleyi içerden fethettik. Meğer onun da canı güzel birşeyler istermiş. Ellerine sağlık anne.

İşte böyle. Yedik, içtik. Gerisi sağlık olsun.

Sort:  

Okuduğum ikinci yaziniz ve sıradan bir okur olarak şunu soylebilirim ki anlatım diliniz cok akıcı ve olayları hikayeye donusturmekte ,hikayeyi ise okuyucuya gerçekten yasatmaktasiniz.''sanki ben de o kasaptaydim o an.'' büyük bir keyifle okuyorum,kaleminize sağlık .

Çok teşekkürler. bu arada bahsetmeyi unutmuşum. Fişi alıp heyecanla çıkarken kasapta beli ağrıyan birilerine tavsiyede bulunan bir fizyoterapiste çarpıyordum az daha, neyse ki son anda farkettim. :P

Bu gerçekten iyiydi:-)))

Coin Marketplace

STEEM 0.18
TRX 0.16
JST 0.030
BTC 67202.29
ETH 2597.64
USDT 1.00
SBD 2.66