HİTLER HÜKÜMDARLIĞI #5
Herkese merhaba arkadaşlar 'HİTLER HÜKÜMDARLIĞI' serimin bugün sizlere beşinci bölümünü yazacağım. Umarım keyifli bir okuma yaşarsınız.
İsterseniz hemen kaldığımız yerden devam edelim :)
Şu halde, savaş dönemi Alman yönetim sistemini şekillendiren fikirler ve tartışmalarla ilgili bir sorun vardır. Savaşın yol açtığı meydan okumaları ne Hitler ne de bir başkası öngörmüştü. Tam aksine: Naziler savaş yıllarını hayal ettilerse de, savaş başladığında kendi başarılarının sonuçlarıyla kafaları karıştı. Sonuç, amaçlar ve araçlar hakkında 1939'da ortaya çıkan ve asla sona ermeyen bir dizi tartışma oldu.
Özel notlar, yayımlanmış makaleler ve basın aracılığıyla bunları izleyen biri, Kavgam'dan (Mein Kampj) ya da Hitler'in kendi sözlerinden tek bir Nazi fetih teorisinin çıkarılamayacağını hemen anlar.
Bu durumda, 1939'da SS görevlilerinin Reich'ın sınırlarını Alman yurdunun ötesine çekip Çekleri ve Polonyalıları yöneti rken, ırk yönünden saf bir ulus inşa etmekte olduklarını ciddi biçimde nasıl iddia edebileceklerini merak ettiklerini görüyoruz.
1941'de diğerleri Sovyet devlet çiftliklerini özelleştirmek mi, yoksa olduğu gibi Almanların elinde muhafaza etmek mi gerektiği konusuyla boğuşuyorlardı. Almanya'da kimse, 1933'ten önce iktidarın ele geçirilme tarzının Nazileştirilen işgal ülkeleri için bir model olması ya da Nazizmin ihraç edilebilirliği konusunda karar verebilecek durumda değildi.
Naziler, Führerlerine ve Nasyonal Sosyalizme tutkulu bir inanç besliyorlardı fakat bu ideolojik bağlılık karşı karşıya kaldıkları sorunlara basit yanıtlar sağlamıyordu. Totaliter bir rejim için kıtasal efendiliğin aslında ne anlama geldiğine ilişkin şaşılacak derecede coşkulu bir tartışma vardı.
En önemlisi, Nasyonal Sosyalizme dair tartışmalarda savaşın hızlandırıcı etkisinin yeterince değerlendirilmemesi ciddi bir sorundur. Bu noktayı belki de hiçbir şey geliştirilen terör sisteminden daha iyi gösteremez. Eylül 1939'da, Reich'taki altı ana toplama kampında sadece 2 1.400 tutuklu varken bu sistem 1945'in başında 700.000'den fazla insanı kapsayan ve dehşet verici biçimde yönetilen muazzam bir kamplar şebekesine dönüşmüştü.
Özetle, Hitler'den kaynaklanarak yayılan tek bir terör sistemi yoktu. Doğu'da fethedilen bölgelerdeki polis faaliyeti, SS'in işgal Avrupa'sında en korkulan örgüt haline gelinceye kadar baş döndürücü biçimde yükselmesini sağladı. Bizzat Führer'in konumunu tamamen değiştirerek onun Almanya'da yargı yetkisinden arta kalanı ayaklar altına almasını sağlayan ve eşzamanlı olarak onu daha mesafeli ve daha sıkıntılı hale getiren, savaştı.
1941-1942 kışında Nazilerin 2 milyondan fazla Sovyet savaş tutsağını kalabalık kamplarda, gözlerden uzak ve genellikle kayıt tutulmadan ölüme terk etmeleri sadece birkaç ay içinde gerçekleşti. imha kamplarını icat ve inşa etmeleri, 5 milyondan fazla Yahudi'yi öldürmeleri, 6 milyondan fazla Avrupalıyı Reich'ın içinde zorla çalıştırmaları 55 HITLER IMPARATORLUCU sadece 1941 -1944 arasında 3 yılı aldı. Bunlann hiçbiri, savaş patlak vermeden önce olmadı, hatta düşünülmedi bile.
1940'lann başı bu şekliyle, savaş şiddetinin özellikle dar görüşlü ve ideolojik olarak yönlendirilen siyasi liderlik ezici bir askeri üstünlükle birleştiği zaman zor kullanımada neredeyse sınırsız bir artışa, kuralların ve normların sürekli revizyonuna nasıl yol açabildiğine ilişkin mükemmel bir örnektir.
Naziler önleyici savaş fikrini benimsediler ve kendilerini genellikle uluslararası hukuka tabi görmediler; sonuç olarak, kendilerini yapmakta haklı gördükleri şeyin sınırını sadece kendi etik kısıtlamaları (Alman olmayanlar söz konusu olduğunda zayıflayan yoğun ırk milliyetçiliği) belirliyordu.
Ancak rejimin toprak fethini sağlayan savaş, Hitler'in çok iyi anlamı ş olduğu üzere aynı zamanda Almanları ve onların değerlerini değiştiren bir araçtı. Nazizm sadece parlamenter liberalizmden değil, çok daha temel olarak, o zamana kadar genel kabul görünüş insanlık kavramlanndan da kopmayı amaçlıyordu.
Irk Siyaseti Bürosu'nun şefi Walter Gross, 1936'da "insan öylece var olamaz," diye yazmıştı, "sadece şu ya da bu ırka mensup insanlar vardır."19 Savaş bu yaklaşımın tüm saklı anlamlarını ortaya çıkardı. Polonyalı profesörler ve rahipler sistematik biçimde ve şiddet yoluyla yok edildi.
Sovyet savaş tutsakları yamyamlık seviyesine düşürüldüklerinde Hitler nefret dolu bir tepki gösterdi. Şubat 1942'de bir Hırvat misafirine, "oradaki adamlar hayvan," dedi. Almanya'nın savaşı, "insanlığın hayvani yozlaşmasına [Menschheitsentartung) karşı veriliyordu.
Yahudilere gelince, onlar at gibi arabalara koşuldu, elleri ve dizleri üzerinde onlara kent meydanlarında ot yolduruldu; sanki artık onlann tam olarak insan olmadıklan ilan ediliyordu.
Günümüzde Yeni Düzen'e yönelik ilgi genellikle Holocaust paradigmatik Nazi yıkıcılığı vakası konusuna odaklanır. Ancak "Yahudilere karşı savaş" bile, esas olarak Führer'in "Almanlar için savaşından çıkıp gelişti. Aslına bakılırsa, bütün bu fetih ve ırk imhası seferi fantastik bir yanılsamaya dayanıyordu. Wehrmacht'ın kendi anketleri, savaş sona erdiğinde Alman askerlerinin, Rusya şöyle dursun Polonya'da bile kalmayı pek istemediklerini gösteriyordu.
Himmler, evlerine dönmekten başka bir şey istemeyen pek çok adamı Doğu'da çiftliklerle ödüllendirmek niyetindeydi. Adamların çoğu bu fırsatı asla değerlendirmedi. Rusların, Polonyalıların, Yahudilerin ve Beyaz Rusların milyonlarcası
Nazilerin emperyal fantezileri uğruna yok olup gitti; fakat aynısı, onları öldüren ve onların yerini alacağı düşünülen insanların da başına geldi. Nazizm sayesinde Alman askerleri ve sivilleri belki de Nihai Çözüm için düşünülene yakın sayılarda ölüp gitti.
Hitler Büyük Alman Reich'ını kurmak şöyle dursun, arkasında parçalanmış bir ülke bıraktı. Onun imparatorluğu kendi selametini milyonların ölümüne bağladı fakat bu selamet asla gerçekleşmedi ve onun rejimi kendini tüketirken, ardında sadece ölüm bıraktı.
Arkadaşlar seri çok uzun olduğu için burada kesmek zorundayım. Umarım okurken keyif almışsınızdır. Okuyan ve destek veren herkese şimdiden çok teşekkürler. Aşağıda bilgi aldığım kaynakları ve resim kaynaklarını belirteceğim. Bir sonraki blog yazımda görüşmek üzere şimdilik sağlıcakla kalın.. :)
Resim Kaynak: 1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6
Bilgi Kaynak: 1 - 2 - 3 - 4 - 5
Posted from my blog with SteemPress : http://mehmetengin.steemblogtr.ovh/2018/07/27/hitler-hukumdarligi-5/