İklim Meselemiz 2

in #iklim7 years ago (edited)

Selamlar, İklim meselemize bu yazımda daha somut ve ayrıntılı içerikle devam edeceğim.Bir önceki yazımda belki de sadece kendi görüşlerimle genel olarak iklim değişikliğinin yansımalarının kabaca örneklerle anlatmaya çalıştım. Ancak şimdi daha ayrıntılı bir şekilde konuya dikkat çekmek istiyorum. Yaşadığımız bölgeler zaman içerisinde bu değişiminden etkilenecek ve bizlerde ister istemez bunun etkileriyle mücadele etmek zorunda kalacağız.Şimdiden bunun farkına varıp gerekli önlemleri alıp,geleceğe yönelik adımlarımızı buna göre atarsak en azından bu etkileri daha az hissederiz.

küresel 2.jpg

Meteoroloji Genel Müdürlüğü yetkililerine göre Dünyamızın ortalama sıcaklığı 19.yüzyıldan itibaren 1 santigrat derece artış göstermiş durumda.Buna bağlı olarak kar ve buzullar erimiş,deniz seviyesi yükselmiş,sera gazlarının konsantrasyonu artmıştır.

1901-2010 yılları arasında küresel deniz seviyesi 19 cm artmıştır.Son 20 yılda Grönland ve Arktik buzul kütleleri ve kuzey yarı kürede ilkbahar kar örtüsü azalmıştır. Karbondioksit miktarı endüstri öncesi döneme göre %40 artmıştır. Okyanuslar insan kaynaklı salınan karbondioksitin %30 unu absorbe eder, bu da denizlerin asitleşmesine neden olmaktadır.

Öngörülen tahminlere göre bu şekilde devam edecek olan küresel ısınma ile birlikte ortalama sıcaklık artışı 2 santigrat dereceyi bulması bekleniyor. Bunun sonucunda sıcak hava dalgaları,sel ve kuraklıklar, tropikal siklonların ( atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgarların oluşturduğu güçlü fırtına) şiddeti ve sıklığı artmış durumda ve gelecekte de artmaya devam edecek.

İklim değişikliği ile beraber gelen kuraklık nedeniyle tarım alanları etkilenecek. Buna bağlı olarak gıda güvenliği etkilenecek. İnsanlar yaşadıkları yerlerden göç etmeye başlayacak. Hali hazırda bu göçler Bangladeş ve Endonezya ülkelerinden insanlar daha yaşanılabilir alanlara göç etmeye başlamış durumdalar.Söz konusu bu olay kısmende olsa ülkemizde de görülmektedir. İnsanlar tarım yapmakta güçlük çekmeye ve kuraklık nedeniyle köylerden şehirlere göç etmeye başlamış durumdalar.

Bu durum şu 2 sorunu da beraberinde getirmekte.
Birincisi tarım yapmayan ve üretmeyen bir ülke olma tehlikesi. Bu da yeterli besin kaynaklarının karşılayamaz hale gelmemize ve dış ülkelerden bunu karşılamaya, dışarıya bağımlı olmaya neden olmaktadır. Aynı zamanda ülke içerisinde artan maaliyetlerinden dolayı ürünlerin pazardaki fiyatları da artış göstermektedir.Bu da beslenme ihtiyaçlarımızı gidermede yine olumsuz bir faktördür. 10 yıl önce alınan bir ürünün fiyatı günümüz şartlarından bu tür nedenlerden dolayı artış göstermektedir.

foto2.jpg

İkincisi köylerden şehirlere göç ile birlikte büyüyen şehirler... Özellikle İstanbul göç konusunda en büyük sıkıntı çekecek olan şehrimiz. Şimdilden megakent olarak adlandırılan Dünyanın en kalabalık şehirleri arasında yer almış durumda. Bu İstanbul'da en başta su sıkıntısına neden olmakta. İstanbul'a su sağlayan barajlar kuraklık dönemlerinde yetersiz kalmış ve su kesintileriyle karşı karşıya kalmıştı bundan birkaç yıl önce. Bunun üzerine 180 km uzaktan Melen barajından İstanbul'a su getirilmiş. Şimdilik bu sorunu çözmüş durumda ancak İstanbul büyümeye devam ediyor. Nüfus 5-10 içerisinde 20 milyonu aştığında yine aynı sıkıntılar baş gösterecek. Peki çözüm ne?...

İstanbul'un su kaynaklarını merak edenler daha ayrıntılı bilgi için: http://www.istanbul.gov.tr/Files/ebulten/2016-8/iceriksu.html

Bir sonraki yazımda enerji üretimi ve doğaya olan etkilerini ve küresel ısınmayla eriyen buzulların ülkemiz üzerindeki muhtemel etkilerini paylaşacağım.Şimdiden görüşmek üzere...

Kaynaklar

  1. https://www.mgm.gov.tr/
  2. "İklim Meselesi" belgeseli
  3. http://www.istanbul.gov.tr/Files/ebulten/2016-8/iceriksu.html

Coin Marketplace

STEEM 0.16
TRX 0.15
JST 0.028
BTC 57978.54
ETH 2283.22
USDT 1.00
SBD 2.47