Kediler ve İnsanlar - Çıkarlar ve Çıkmazlar
Sokak Kedileri ve Oyunlar
Aylar önce boş bir arsada yağmurdan vıcık vıcık olup kaçacak delik arayan dört kedi bulduk. Kedi evimiz olduğu için de yerleri hazırdı. Onlar Tanrı misafiriydi. Bazı zamanlarda aciz durumlarda kalan küçük kedileri alıp biraz büyüttükten sonra geri salıyoruz. Dört dörtlük imkanlar sunmuyoruz, eh işte denecek kadar ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Onlar da memnun kalıyor :) (Neden geri salıyorsunuz demeden hemen açıklamak isterim. Çünkü, sokağı bir kere gören kediyi evde tutmak zor oluyor. Ne kadar zorlansa bile sokağı arzuluyor.)
Video üzerinde gördüğünüz dört kedi ile aramızda güçlü bir bağ oluşmuştu. Dört kardeş, kötü bir günde boş bir arsada kuytu köşede ne kadar az ıslanırız hesabı yapar gibi kıvranıyordu. Görünce dayanamayıp hemen eve aldık. Onları besleyip güvende tutmak için bütün imkanlarımızı maddi ve manevi olarak kullandık. Bir anne baba gibi ilgilenip çocuklarımız gibi sevdik. Ah ne kadar iyi insanlarız demek için bahsetmiyoruz. Laf olsun torba dolsun işte… İyilik yap, denize at demişler. Bana sorarsanız iyilik yap, kediye yap… Kedi de oyunlarıyla hayatına dahil oluyor. İş yaparken seni izliyor, hayatının içine girip başrol oluyor, hadi kalk şimdi oynuyoruz diyor.
Geçmiş yıllarda fikirlerine saygı duyduğum değerli bir insandan “hayvana bak, insanı anla” diye bir söz duymuştum. Kedileri izlerken insanları daha iyi kavrayacağınıza eminim. Size yaşanmış bir olayla gelmek isterim.
Sözünü ettiğim evlatlarımız işte aşağıdalar:
Video üzerinde de bunun biraz izleri var. İçlerinden birisi benim için has evlat konumuna geçmişti. Bir tanesi ise fesatlığın yeryüzündeki temsilcisiydi :( Öyle kötü düşünme, kediler dünyasının Teoman'ı işte...
kurnaz ve gözü aç kedilerden alınacak derslerimiz bulunuyor...
Kediler ve Gözlemler
Kedilerin birbirlerine yaptıklarını gözlemleme fırsatı bulduk. Özellikle bir tanesi beni çok şaşırttı. Dört kap içerisinde hepsinin önüne aynı mamayı koyduğumuz halde, bir tanesi sürekli olarak başkasının önünden yemeye çalışıyordu. Kendi mamasını bırakıp kardeşinin mamasından otlanan ve mama bitince kendi mamasına dönen kedi üzerine ne metaforlar yapılır değil mi? Yoksa Küçük Bukowski mi olacağız?
Kaynaklar ve İsraflar
Age of Empires oynadınız mı? En önce hangi kaynakların bitmesini istersiniz?
Elbette, düşman olarak gördüğün ülkenin yakınındaki altın madenini kazarsın. Odunları oradan toplamaya çalışırsın, kendi ülkenin refahını artırmaya çabalarsın. Eğer kaynakların sınırlı olduğu bir savaşa girilirse herkes öyle davranır. Ah bu sevimli küçük yaratıklarımız ne kadar da kurnazlar :)
Şimdi bir köye gidelim ve biraz düşünelim. Haberlerde gördüğünüz tarla kavgaları neden çıkıyor? Çünkü, köylü kurnazı kendi refahını katakulli ile artırmaya çabalıyor. Türlü ayak oyunlarıyla diğerinden çalmayı deniyor. İşin kötü yanı bunun görülmediğini sanıyor. Ancak karşı taraf keriz yerine konduğunu hissedince çıkıyor bir pata küte... Tabiri caizse sizin tarlanızdan otlanıp kendi mamasını korumaya çalışanlar sadece bazı kediler değiller. İki ayaklılar, Tarlasını sizin tarlanıza doğru sürüp alanını genişletmek istiyor. Değer mi ulen üç karış toprak için birbirinizi vurmaya? Değer mi üç kuruşluk çıkar için hır gür çıkarmaya? üç eksik, beş fazla yaşa gitsin işte! Biriktirdiğin malı mülkü yiyemeden öleceksin. Ah benim minik kertenkelem, neden anlamazsın bunu?
Çıkarlar dünyası azizim. Kediler, insanlar, onlar, bunlar, şunlar hiç değişmiyor. Bundan yakınmıyorum. Yakınmayı da değersiz buluyorum. Sadece anlamayı seçiyorum ve bunu seviyorum. Medeni insanların insanı yollarla anlaşmasını daha doğru buluyorum.
Herkesin kabı dolsa bile herkes önünden yemeyecek sanki… Mesele yemek değil, mesele başka! Hayvan doğası bunu gerektiriyor. Ama biz biraz daha zeki olan hayvanlar değil miyiz?
Siz ne düşünüyorsunuz? Dünyaya bir daha gelseniz kedi olmak ister miydiniz?
Daha fazla kedi videosu görmek için @equeqtra hesabını takip edebilirsiniz. :)