Tarihin en başarılı yatırımcıları ve ortak özellikleri...
Başarılı bir yatırımcı olmak eğitim, sabır ve biraz da şans gerektirir. Geçmişten bugüne piyasalar yıllık ortalama %12 düzeyinde getiri sağlamıştır. Ancak burada tanıtacağım finans dünyasının ikonları, bu piyasa ortalamasının kat kat üstünde performans göstermeyi başarmış kişilerdir.
Bu yatirimcilarin hepsinin ortak bir yanı var: Her zaman piyasadan daha başarılı olmak.
John (Jack) Bogle
1951 yılında Princeton Üniversitesi’ndeki ekonomi eğitimini “çok yüksek başarı” ile tamamlayan Bogle, 1974 yılında Vanguard Group adlı fon şirketini kurdu ve onu dünyanın en büyük ve en saygın fon şirketlerinden biri haline getirdi. Bogle, milyonlarca küçük yatırımcıyı sevindiren komisyonsuz fon alım satımı ve düşük maliyetli borsa yatırımı uygulamalarına öncülük etti. Tarihteki ilk borsa fonunu tasarlayıp piyasaya süren yine kendisidir. 1999 yılında Times Magazine dergisi onu 20 yüzyılın dört “yatırım devi”nden biri olarak gösterdi.
Varlık alım satımlarında masrafların düşürülmesi, uzun vadeli düşünebilmek ve yatırım kararlarında duygularla hareket etmemek Bogle’ın en önemli prensipleri arasında sayılabilir.
Warren Buffett
Omaha’nın “bilgesi” veya “kahini” olarak bilinen Buffett, birçok çevre tarafından tarihin en başarılı yatırımcısı olarak görülür. Benjamin Graham’ın prensiplerini uygulayarak, Berkshire Hathaway şirketi üzerinden hisse senetleri ve şirketler satın alarak büyük bir servet elde etti. 1965 yılında bu şirkete 10.000 dolar yatırmış olan yatırımcılar böylece bugün 50 milyon dolardan fazla varlığa sahipler.
Buffett, iyi bir karlılığa sahip, fazla borcu olmayan, konseptleri anlaşılabilir, nakit akışı düzgün işleyen, franchising ağı kuvvetli olup fiyatları belirlemeden özgür hareket edebilen, kazançları tahmin edilebilir, yönetimleri şirket sahiplerine odaklı olan şirketlere yatırım yapmayı tercih etmiştir.
David Dreman
David Dreman’ın ismi karşıt yatırım stratejileri ile özdeşleşmiştir. İlk kitabı “Karşıt Yatırım Stratejisi: Borsa Başarısının Psikolojisi” 1980 yılında çıktı ve yatırımcılar için bir başucu klasiği haline geldi. Bunun yanında yatırım konusunda pek çok akademik makale yayınladı.
Yatırım stili olarak kısaca sürü psikolojisinin aksine karar vermesi ile tanınır.
Philip A. Fisher
Fisher bütün zamanların en etkili yatırımcılarındandır. Yatırım felsefesi “Alışıldık Borsalar ve Alışılmamış Getiriler” (1958) adlı klasikte ölümsüzleşmiştir.
Fisher yaptığı yatırımlarda yönetimin kalitesine ve işin karakterine bakıp uzun vadeli düşünürdü.
Benjamin Graham
Yatırım danışmanı ve eğitimci olarak ün salan Graham’ın yazdığı iki kitap, benzersiz öneme sahip klasikler haline geldi. Güvenlik analizi ve değer yatırımı disiplinlerinin babası kabul edilir.
Yatırım stili olarak kendisine “akıllı yatırımcı” denmekte, nominal değeri gerçek fiziksel değerinin altında olan hisseleri almasıyla ünlüdür.
William H. Gross
“Tahvillerin babası” olarak bilinir ve dünyanın önde gelen tahvil fonu yöneticilerindendir. Birçok özelliğinin yanında Gross, piyasadaki gelişmeler karşısında tereddüt etmeden yatırım yönünü değiştirebilmesi ile ünlenmiştir. 2005 yılında smartmoney.com sitesinde yayınlanan bir makalede hakkında şöyle denmektedir: “Gross piyasa şartlarına uyum sağlamaz, onları değiştirir! Tahvil piyasası hakkındaki görüşleri dünya çapındaki yatırımcılar tarafından özellikle takip edilir.”
Gross uzun vadeli düşünen bir yatırımcıdır.
Carl Icahn
Wall Street’te ne zaman Carl Icahn, yanlış yönetildiğini düşündüğü bir şirketin hisselerini almaya başlarsa o hisse senetlerinin değeri tavan yapar. Uzmanlar biraz da espriyle karışık buna “Icahn asansörü” etkisi demektedirler. 1980’lerin ortasından beri sayısız Amerikan şirketinin hisselerini almak üzere harekete geçmiş, bunların çoğunda hem şirket, hem kendisi hem de hisse sahipleri büyük karlar elde etmişlerdir. Forbes dergisi onu 2008 yılında, dünyanın 46. en zengin adamı olarak nitelemişti.
Icahn’ın yatırım stratejisi gerçekten agresiftir. Önce yanlış yönetildiğini düşündüğü bir şirketi gözüne kestirir. Hisselerin gerçek değerinin altında olduğu ve piyasaların düşüş trendine girip herkesin satış yaptığı bir anda hisse alımına başlar ve yönetim kuruluna yönetici sokabilecek düzeye gelinceye kadar alımlara devam eder. Ardından yapacağı ilk şey yönetim kurulu başkanının işine son verilmesini veya şirketin parçalanıp satılmasını talep etmektir.
Kaynak ; https://www.investaz.com.tr/blog/en-cok-kazanan-7-yatirimci-ve-sirlari/