Bilimkurgu Romanı - Yerşehir - Bölüm 12
Tolhan ve Amara arabanın üzerindeki yırtığı ellerinden geldiğince düzelttiler, sıkışmış kapılardan birini güçlükle açtılar ve yollarına devam ettiler. “Robotların alıcıları sese duyarlı değilmiş demek ki” dedi Tolhan.
“Isıya ve görüntüye duyarlı onlar”
“Ya aslanlar yeniden saldırırsa?”
“Haykırarak üzerlerine atılırsın”
“Duydun demek”
“Hayal meyal hatırlıyorum”
Çayırlıkta bir süre ilerledikten sonra engebeli bir bölgeye ulaştılar. Mini arazi aracı, üzerinde kanatçıklar olan çelik tekerlekleri sayesinde çalılar ve fundalıklarla kaplı arazide rahatlıkla ilerliyordu. Tolhan kuşların gökyüzünde serbestçe uçmasını, bulutların yer değiştirmesini, rüzgârın ağaçların dalları eğip bükmesini hayranlıkla seyrediyordu. Bu gözlemleri Amara’yla paylaşmayı düşündü ancak görevde olduklarını hatırlayarak bundan vazgeçti.
Kentin çevresindeki ilk turu tamamlamak üzereyken tabanına taraçalarla inilen geniş bir vadi gördüler. Vadinin zeminine yakın bölümlerinde toprak siyaha çalan bir renkteydi ve üç tekerlekli bir kamyon üzerindeki demir cevheri yüküyle birlikte vadiden yukarıya doğru çıkıyordu. Kamyonun da üç bacaklı robotlar gibi kendi kendisini kumanda ettiği anlaşılıyordu. Amara gördüklerini derhal Yerşehir’deki karargâha rapor etti.
Maden ocağının çevresinde geniş bir daire çizerek rotalarına döndüler ve bir yeniden ormanın içine girdiler. Artık kentin çevresindeki ikinci turlarına başlamışlardı ve Tolhan ormanda kendisini daha güvende hissediyordu. Ormanın içinde uzunca bir süre yol aldıktan sonra Amara Tolhan’a “Yavaşla” dedi. Tolhan arazi aracını iyice yavaşlattı; ormanın bu bölümünde ağaçlar çok daha sık ve heybetliydi. Ağaçların gövdeleri o kadar kalındı ki her biri bin yıllık olabilirdi. Birdenbire acayip bir manzarayla karşılaştılar. Önlerinde üzeri sisle kaplı kapkara bir göl uzanıyordu ve az önce madenden çıktığını gördükleri kamyon yükünü gölün içine boşaltıyordu. Kentin üzerinde gördüklerine kıyasla daha küçük olan bir robot gölün içine girerek ilerledi. Robotların hareket ettiğine ilk kez tanık oluyorlardı, bacaklarında hayal ettiklerinden çok daha fazla sayıda eklem vardı. Robot suyun bedenini tümüyle kaplamasını sağlamak için kendisini suya doğru devirdi ve bulamacı andıran kara sudan kabarcıklar yükseldi. Suyun üzerindeki sis tabakası bazı bölgelerde daha yoğundu, zemininde volkanik faaliyet olduğunu düşündükleri bazı bölgelerde suyun yüzeyine durmaksızın kabarcıklar çıkıyordu.
Amara ağır hareketlerle arabadan çıktı ve elindeki dürbünle gölü etraflıca incelemeye girişti. Gölün uzak ucunda küçücük metal bilyeler birer pire gibi suya atlıyorlardı. Suyun içinden portakal büyüklüğünde bir metal küre çıktı ve sıçrayıp yuvarlanarak ormanın içinde kayboldu. Tolhan da olup biteni merak ettiği için yanına gelmişti.
“Burada doğuyorlar, onlar bir tür hayvan” dedi Tolhan.
“Gölün kara sütüyle besleniyorlar” diye cevap verdi Amara.
Bir yandan da gölün üzerindeki etkinliği dürbünle izlemeye devam ediyordu. Gölün sol tarafında suyun içinden metal böcekler çıktı ve uçarak ormanın içine daldılar.
Gökyüzünde bir süredir yer değiştirmekte olan kara bulutlar alçalarak onlara yaklaşmış gibiydiler, esen şiddetli rüzgârın eşliğinde yağmur yağmaya başladı. Yeraltında doğup büyümüş bu iki askerin üzerine ilk kez yağmur yağıyordu.
Amara yağmurdan sırılsıklam olmuş bir biçimde gölü izlemeye devam etti. Üç bacaklı bir robot gölün suyunu dalgalandırarak ayağa kalktı ve kıyıya doğru yürümeye başladı. Amara bir yandan elindeki telsizle gördüklerini karargâha rapor ediyordu.
“Artık arabaya dönelim” dedi Tolhan.
Amara tutup kendisine doğru çevirdiği Tolhan’ın dudağına ateşli bir öpücük kondurdu.
Tolhan çok şaşırmıştı, “Neydi şimdi bu?” diye sordu.
“Birazdan öleceğiz” dedi Amara. Bunu söylerken yüzünde tuhaf bir mutluluk ifadesi vardı. Yıllardır omuzlarında taşıdığı sorumluluk yükünden kurtulmuş, hafiflemişti.
“Arabanın içinde güvende oluruz” dedi Tolhan.
Amara cevap vermedi, dürbünle gölü izlemeye devam ediyordu. Tolhan telaşlanarak Amara’yı aracın içine doğru çekmeye çalıştı, ancak artık çok geçti. Bir ok gibi fırlayarak üzerlerine atılan mayının patlamasıyla buharlaşıp kara bir dumana dönüştüler.
Congratulations @bilimkurgu! You have completed the following achievement on the Steem blockchain and have been rewarded with new badge(s) :
Click here to view your Board of Honor
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP
Do not miss the last post from @steemitboard: