İktisatçının Gözünden Türkiye'nin Dünya Ekonomisinde Hak Ettiği Yerde Olmaması Sorunsalı

Gelelim hayatın gerçeklerine: Atatürk Türk milleti asildir,zekidir,çalışkandır derken aslında halkı gazlamak için bunu söylemiyordu bu gerçeğin ta kendisiydi . Dünya'da en çok mesai saatine sahip ülkelerinden biriyiz ortalama bir işçi günde 10 saat haftada 60 saat ve bazı sektörlerde 60 saatin üzerinde çalışmakta ; ekonomide en değerli şey emektir diyebiliriz fakat bu durum ülkemizin gayrisafi yurt içi milli hasılasına yansımamaktadır. Bunun nedenlerini yazımızda irdeleyeceğiz.

GSYİH Bir devletin sınırları içerisinde üretilen nihai mal ücretlerinin dolar cinsinden hesaplanmasıdır.Bunu vatandaş sayısına bölerseniz kişi başına düşen geliri bulursunuz. Bu Türkiye'de yaklaşık 10 yıldır yerinde saymaktadır nedeni tabi ki de dolar kurundaki yaklaşık 2.3 katlık yükseliştir Tl bazlı olarak Türkiye büyürken dolar bazlı ( global olarak) Türkiye yerinde saymaktadır.
dolar/tl kurunu indirmek için sürekli faiz artışına gidilmiş buda büyümeyi yavaşlatan diğer bir faktör olmuştur. enflasyon,faiz ve kur riski dolayısıyla hükümet çözümü vergileri arttırmakta bulmuştur, Otomobillerde %150 telefonlarda %80 leri bulan vergilerin sebebi bir bakıma da budur. Amaç:cari dolar olarak yetersiz-az üretim yapan Türkiye'nin mevcut varlıklarının yurt dışına çıkışını engellemektir.

Olması gereken:
Faiz azaltılarak kurt yükseltilmeli aradaki fark ise kur avantajı ve ihracat ile kapatılmalıdır,ithal edilen ürünlerin Türkiye de üretimi sağlanmalı ve devlet yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesi noktasında Yap-İşlet-Devre modelinin tam tersi olarak Fabrika kur-İşlet-Vatandaşa Sat modelini izlemelidir. Sorunumuz ne sermaye ne zeka düşüklüğü sorunumuz inanmamak ve ülkemiz geleceği için mücadele etmemek.

Gelir/Refah düzeyinde Türkiye'nin 10-12 kat ilerisinde olan Almanya ve ABD gibi güçlü ve refah dolu bir Türkiye umuduyla esen kalın.